Yuhanna 1:1 Ayetinin İncelenmesi ve İtirazlara Cevaplar!!

Bazı kişiler Mesih’in Tanrılığını direkt olarak gösterdiği için Yuhanna’nın giriş ayetlerine saldırırlar. Ayeti ve Yuhanna’nın söylemek istediklerini büyük bir gayret içerisinde çarpıtırlar. Bunları yapan kişiler, Mesih’in Tanrılığını kabullenemeyen ve bunu reddedenlerdir. Peki, Yuhanna’nın giriş bölümünde neler yazıyor. Biz onu nasıl anlamalıyız ve kabul etmeliyiz. Bu yazımda bunları ele almak istiyorum.
Yuhanna’nın giriş ayeti çok özel bir şekilde şöyle başlar:

Başlangıçta Söz vardı. Söz Tanrı'yla birlikteydi ve Söz Tanrı'ydı.

Ayeti direkt olarak ele aldığımızda aslında her şeyin çok açık ve net olduğunu görürüz. Başlangıçta var olan ‘’ Söz’’ Tanrı ile birlikteydi ve bu ‘’ Söz’’ Tanrıydı. Burada bahsedilen ‘’Söz’ün’’ kim olduğu, spesifik olarak 14. Ayette açıklanmaktadır.

Konumuza dönüp baktığımızda 3 cümleden oluşan 1. Ayete bir bakalım.

Cümle 1:

Ἐν ἀρχῇ ἦν ὁ λόγος

En archē ēn ho logos
Başlangıçta Söz vardı

Burada ki ilk kelimemiz En arche’dir. En’in Türkçemizdeki karşılığı de,da iken, arche’nin Türkçe karşılığı başlangıç, ilk yer, köken gibi anlamlara gelir. Bu iki kelime Türkçeye başlangıçta olarak çevrilir. Ēn terimi eimi fiilinin Grekçedeki imperfect zaman kipinde verilmiştir. Bu zaman devamlı varlığı ve geçmiş zamandaki bir aksiyomu işaret eder. Buradaki devamlılık, süreklilik metnin kendisine bağlı olarak anlaşılabilinir. Bu paragrafta ‘’SÖZ’’ün her şeyin meydana geldiği ve yaratıldığı zamanın öncesinde de var olan olarak bulunduğu görülüyor. O sadece başlangıç zamanında varlıkta bulunan değil başlangıcı olmadan devamlı olarak var olandır. ‘’Söz’’ ezeli ve sonsuzdur.

Aslında felsefe ile ilgilenenler bileceklerdir ki ilk Grek Felsefesinin başladığı yer olan Milet okulunun filozofları ‘’arche’’ dedikleri, hayatın/yaşamın ve evrenin kökeni problemi ile ilgilenmişler ve bu konuda fikir yürütmüşlerdir. Burada ise Yuhanna bize her şeyin kökeninde ‘’Söz’ün’’ olduğundan bahseder. Söz her şeyin var oluş nedenidir.

‘’Ho’’ ise belirlilik ekidir. Dilimizde böyle bir eki kullanmasakda İngilizcede ‘’the’’ olarak kullanılır. Logos ise Söz demektir. Yani ho Logos ( the Word ) Söz demektir.

Bu cümle Türkçeye şöyle çevrilmektedir: Başlangıçta Söz vardı.

Cümle 2: 

καὶ ὁ λόγος ἦν πρὸς τὸν θεόν
kai ho logos ēn pros ton theon
Söz Tanrıyla birlikteydi

kai bir bağlaçtır ve Türkçedeki karşılığı ‘’ve’’dir. ‘’Ho logos ēn’’i zaten daha önce açıklamıştım. Burada karşımıza yeni kelimeler çıkıyor. Pros bir edattır ve dilimize ile olarak çevrilir. Grekçe’de bu edat için kullanılan bir kaç kelime vardır. Bu kelimelerin arasında ‘’pros’un çok daha özel bir anlamı vardır.

R.C.Sproul kendi kitabında bu edatı şöyle açıklıyor:

Yuhanna, Logos’un dünyadan önce var olmasından başka şeyler de söylemektedir. Söz’ün Tanrı ile birlikte olduğunu söylüyor. Bu ifadenin iki önemli yönü vardır. İlk olarak ile birlikte ifadesinin kullanılması dikkatimizi çekiyor. Grekçe‟den diğer dillere ile diye çevrilen üç sözcük vardır. Bunlardan ilki, syn- ön eki olarak çevrilen sun sözcüğüdür. (aynı synthesis (sentez), synagogue (sinagog), synchronize (senkronize, eş zamanlı ayarlamak) sözcüklerinde olduğu gibi). Saatlerimizi aynı zamana ayarlarken, saatlerin zamanlarını birbirleri ile karşılaştırırız. Sinagog sözcüğü ise bu ön eki, insanların birbirleri “ile” bir arada olmaları için bir araya gedikleri bir yeri anlatmak için kullanılır.

Grekçe sözcüklerden ikincisi meta sözcüğüdür. Bu sözcük genelde, “yanında” olmak anlamındaki “ile” olarak tercüme edilir. Ben eşimin yanında, onun ellerini tutarak sokakta yürürken, meta anlamında eşim “ile” birlikteyimdir.

Grekçe sözcüklerden üçüncüsü ise, bu üç sözcük arasında en derin anlamlı olanıdır. Bu Grekçe sözcük pros sözcüğüdür. Bu kısa sözcük, “yüz” anlamına gelen Grekçe prosopon sözcüğünün kökü olarak işlev görür. Pros sözcüğünün içerdiği anlam ise, birisiyle yüz yüze bir ilişkiye sahip olmaktır. Yuhanna‟nın bölümüne girişte kullandığı sözcük budur. Yuhanna, Logos‟un başlangıçta “Tanrı ile birlikte” olduğunu bildirirken, burada aktarılan düşünce, Logos‟un Tanrı ile birlikte yakın, derin ve kişisel bir ilişkide bulunmasıydı.

Bu ifadenin ikinci önemli özelliği ise, Yuhanna’nın burada Söz ile Tanrı’yı belirgin bir şekilde birbirinden ayırmasıdır. Bu da, Tanrının üçlü kişiliğinde ayırım yapmamız gerektiğinin başlıca bir nedenidir. Kutsal Kitap, belirgin bir şekilde Baba, Oğul ve Kutsal Ruh arasında ayırım yapar.1

Lenski pros için şunları söylüyor:

Yuhanna’nın ‘’pros’’ edatını kullanımı Logos yani Söz ile Baba Tanrı’yı aynı kişi olarak görmediğini göstermesi bakımından çok anlamlı ve önemlidir. Onlar birliklerinin özel ve ezeli ilişkilerinde iki ayrı kişidirler. (Robert Morey, Trinity-Evidence &Issues [Word Publishing; Grand Rapids, 1996], pp. 321-322)

John MacArthur bu cümleyi çok iyi özetlemektedir:

‘’…. Yuhanna argümanını bir adım ileriye taşıdı. Söz, onun ezeli varoluşunda Tanrı ile birlikteydi. İngilizce çeviri Grekçe ifadenin ( pros Ton Theon ) tüm zenginliğini gösterememektedir. Bu cümle özde, Söz’ün Tanrı ile birlikte olmasının çok ötesinde bir anlam taşımakta ve ifade etmektedir.2

Ton Theon olarak geçen kelime ise Tanrı demektir. İtirazlar kısmında bu kelimenin türünü ve içeriği anlatacağım.

Cümle 3: 

καὶ θεὸς ἦν ὁ λόγος.
kai theos ēn ho logos
ve Söz Tanrıydı.

Bu cümleyi hızlı bir şekilde dilimize çevirirsek şöyle bir cümle karşımıza çıkar:

Tanrı ‘’Söz’’ idi. Fakat bu şekilde tercüme edilmesi yanlıştır. Çünkü ilk olarak Theos’un önünde Ho Logos’ta olduğu gibi bir belirlilik eki yoktur. Bu yüzden belirlilik eki olan Ho Logos’un Theos’tan daha önce gelmesi gerekir. Bir başka neden de, eğer çeviri ilk yaptığımız gibi olsaydı bu Yuhanna’nın 2.cümlecikte anlamlı bir şekilde yapmış olduğu Baba Tanrı ve Söz arasındaki ayrıma ters düşecektir. Yani eğer Tanrı Söz idi olarak çevirirsek Baba ve Söz aynı kişiler olacak ve ayrım ortadan kalkacaktır.

İtirazlara Cevaplar:

İtirazlara yukarıda vermiş olduğum Ahmet Deedat’ın ve onun argümanını kullanan Müslümanlara cevap vermek ile başlayalım. Ahmet Deedat ne demişti?

Müslüman İnanç Savunucusu (Apolojist) Ahmet Deedat Yuhanna’nın bu ilk ayetleri ile ilgili şöyle bir iddia ortaya atıyor:

Yuhanna 1:1 ayetindeki 2 cümle yani söz Tanrıyla birlikteydi de geçen Tanrı kelimesi HOTHEOS’tur. 3. Cümlede geçen Tanrı kelimesi de TONTHEOS’tur. HOTHEOS Tanrı demektir. TONTHEOS ise bir Tanrı. (Ahmed Deedat, Christ in Islam, ch. 7, pp. 40-41)

Ahmet Deedat’tan sonra birçok Müslüman teolog ya da şeyh’te Ahmet Deedat’ın bu argümanını gözü kapalı kullandılar. Peki, ama Ahmet Deedat söylediklerinde haklı mıydı? Benim Grekçem çok olmamasına karşın – ki Ahmet Deedat’ın da yoktu – bu konuyu ve Grek dilini biraz araştırmakla ve çeşitli dil bilimsel analizlere ve çalışmalara başvurmakla bu konuyu çözmeye çalıştım.

Öncelikle yukarıda cümlenin orijinalinden de gördüğümüz gibi Deedat’ın iddiası başta geçerliliğini yitirmektedir. Çünkü Ahmet Deedat yanlış bir aktarım yapmıştır. Grekçe metinde TONTHEOS bulunmamaktadır. TONTHEOS dil bilimsel olarak yanlıştır. Kullanılan kelime Ton Theon’dur.

Ton Theon kullanılmasının nedeni ismin -i halinde olmasıdır ( yalın hali ise ‘’ ho theos’’= ‘’Tanrı’’,). Bu cümlede ile anlamına gelen ‘’pros’’ sözcüğü kullanıldığı için ismin –i hali kullanılmalıdır. 3

Bir başka kaynak şu açıklamayı yapıyor:

Ton Theon, kelimesi kelimesine ‘’Tanrı’’dır ve bunu ikinci cümlenin direkt nesnesini yapan ismin –i halindedir(Ho Logos yalın haldedir ve bu yüzden öznedir). Burada ki Theon ile bir sonraki cümledeki Theos arasında anlamca hiçbir farklılık yoktur; Onlar farklı durumlardaki aynı kelimelerdir. Ton eki ( ho’nun i halindeki şeklidir) kişisel bir ayrılık, farklılık gösterir. Karl Rahner ve diğerlerinin not ettiği gibi, Yeni Antlaşma’daki Theos’un ek almış şekilleri genellikle Baba Tanrı’yı kasteder.4 Bu nedenle ‘’Söz Tanrı ile birlikteydi’’ deyişi ‘’Söz Baba Tanrı ile birlikteydi’’ deyişi ile aynıdır. 5

Diğer bir itiraz Yehova Şahitleri ve yine Üçlü-Birlik inancını reddedenlerden gelir. İtirazları ise 3. Cümlenin çevirisi ile ilgilidir. Onlara göre Yuhanna 1:1’in çevirisi şöyle olmalıdır:

Başlangıçta Söz vardı. Söz Tanrı'yla birlikteydi ve Söz bir Tanrı'ydı.

Bu konuda uzman olan Dr. A.T. Robertson şöyle diyor:

Ve Söz Tanrıydı (kai theos en ho logos). Tam ve dikkati bir dil ile Yuhanna ho theos en ho logos demeyerek Sabellianism’i ( Tanrı tek ve tek kişi olduğunu söyleyen akım) reddetti. Bunun anlamı Tanrı’nın tümü ho logos’da ifade edilir ve terimler (tanım harflerine sahip olanların herhangi biri ile) değiştirilebilir olacaklardır. Bu konu ho logos eki tarafından daha anlaşılır hale getirilir ve Yuhanna 4:24 te olduğu gibi theos olmaksızın yüklem pneuma ho theos sadece Tanrı ruhtur anlamına gelir, Ruh Tanrı’dır değil. Bu nedenle 1.Yuhanna 4:16 daki ho theos agape estin sevgi Tanrı’dır değil, sadece ve sadece Tanrı sevgidir anlamına gelir.

Yüklem ile tanımlama eki için Robertson , Grammer, pp. 767f.’ye bakınız. Yuhanna 1:14’te ho Logos sarx egeneto, ‘’İnsan Söz oldu olarak değil’’, ‘’Söz İnsan oldu’’ olarak çevrilir. Luther bunu tartışırken şöyle der: Yuhanna burada Arminyanizm düşüncesini ortadan kaldırır. Çünkü Logos ezeli ve ebedi Söz’dü; Origen’in Oğul’un ezeli ve ebedi nesli olarak söylediği şey Baba ve Oğul’un birliğiydi. Bu yüzden Üçlü Birlikte eşit derecede kişisel bir birlik görürüz.6

Aslında bir çok uzman dil bilimsel açıdan bu ayeti incelediler ve aynı sonuca vardılar (Bunun ile ilgili detaylı bilgi için bknz http://www.forananswer.org/John/Jn1_1.htm)

Sonuç olarak tüm bu metinsel araştırmalar bizlere bugün elimizde bulunan tercümenin dil bilimsel olarak doğru bir tercüme olduğunu ayrıca Yuhanna’nın kendi kitabındaki mesajı ile de uyumlu olduğunu göstermektedir. Zaten Yehova Şahitlerinin kullandığı Yeni Dünya Çevirisindeki gibi çevrilseydi eğer ortaya hayli güç problemler çıkacaktı.

Bu problemlere de kısaca bakarsak,

Eğer Burada ‘’Söz Tanrıydı’’ ayetini ‘’Söz bir Tanrıydı’’ şeklinde çevirirsek aklımıza ‘’O zaman kaç tane Tanrı var?’’ sorusu gelecektir.

Ayrıca ayetin devamında anladığımız kadarı ile tüm evren bu Söz aracılığı ile yaratılmaktadır. Bu Söz ‘’Yaratandır’’. Bundan dolayı karşımıza Tanrı’nın kendine ait sıfatlarına sahip olan bir başka Tanrı figürü çıkmaktadır ki bu da bizi politeizm’e yani çok Tanrılı bir inanca inanmaya sevk eder. Ama biliyoruz ki – Yuhanna’da bu mesajı verir- Tanrı tektir. Ayrıca Yuhanna’nın bir Yahudi olduğunu unutmamak gerekir. Ayrıca eğer tüm evren ( yani uzay- zaman içerisindekilerin hepsi) Söz aracılığı ile yaratılıyorsa, Söz’ün zamandan önce var olması denir. Zaten bizim de ezeli ve ebedi kavramlarımız buna göre şekillenmektedir. Zaman kavramı içerisinde olmayan bir şey zaman boyutunun üzerindedir. Başlangıçsızdır bu yüzden ezelidir ve sonu yoktur. Zaten Vahiy kitabında İsa Mesih RAB Tanrı’nın kendisi için söylediği sözleri söylemektedir. ‘’İlk ve Son, Alfa ve Omega, Başlangıç ve Son Benim’’ diyor Mesih İsa. 7

Bir başka problemde Söz’ün yaratıldığının düşünülmesidir. Ama o zaman karşımıza yaratılan bir yaratan çıkacaktır. Bu inanç asla bir mit’in ötesine geçemez. Yani bir nevi bu ayeti bir Tanrı idi ya da bir ilahi varlık idi olarak çevrilmesi mitolojik bir figür ortaya çıkarmaktadır.

                                                                                
        


Dipnotlar:

1.Sproul R.C. , Kutsal Ruh Gizemi, Bölüm 4, Syf 32
2.John MacArthur, John 1-11, The MacArthur New Testament Commentary (Chicago: Moody, 2006), 17
3. Kaynak:http://www.answering-islam.org/Responses/Al-Kadhi/r01.2.2.06.html
4. Rahner, p. 146; Harris, Jesus, p. 47
5. Kaynak: http://www.forananswer.org/John/Jn1_1.htm
6. Kaynak: A. T. Robertson, Word Pictures in the New Testament, vol. 5, pp. 4-5.
7. Yeşeya 44:6, Vahiy 1:17