Kutsal Kitap Tahrif Edildi Mi? (Gülcan Çalışkana Cevap)

İtham:

Bir yazınızı gördüm. Sitenizde dediğiniz gibi "bunu bir saldırı olarak algılamayın" - Dinleri araştırıyorum ben ve yazınızda yanıldığınızı anladım.

Ben İncil'i de okudum, Kur'an'ı da. Vardığım sonuç, Tolstoy'un dediği gibi, İslam, evangelizmden (hristiyanlıktan) mukayese dahi edilemeyecek kadar üstündür. allah birdir ve muhammed onun elçisidir. Bunda hiçbir şüphe yoktur.

Kur'an alıntı değildir. Bütün Kutsal Kitaplar ın (bozulmamış hallerinin ) sözleri ve Kur'an'ın sözleri hep Allah'a aittir. Neden Tevratta başka, İncil'de başka Kur'an'da başka olsun ki. İlki insanlar tarafından değiştirildiği için sonra tekrar kitap indirdi Allah. İncil değiştirildiği için de Kur'an'ı indirdi. 

Cevap: 

merhaba,

Öncelikle hangi makaleden konuştuğunuzu bildirirseniz daha net bir biçimde konuşabiliriz. Neyse, Kuran alıntı değildir demişsiniz tabi ki yüzde yüz alıntı değildir. Alıntı olsa En azından Tanrı kelamı ile çelişmezdi.

Tolstoy’dan yaptığını düşündüğünüz alıntıyı nasıl Tolstoy’a ithaf ettiniz anlamış değilim sanırım onun ismiyle çıkan ne olduğu belirsiz bir kitap’tan alıntı yapıyorsunuz değil mi? Acaba nasıl onun sözü olduğunu biliyorsunuz bundan nasıl eminsiniz. Gerçi bu nokta bizi çok da alakadar etmez. Eğer Tolstoy’da olduki böyle söylediyse hem yanılmış hem de diğer kitapları ile ters düşmüştür. Çünkü Tolstoy bir kitabında sevgiden bahsetmiştir. Tanrı’nın sevgi olduğunu söylemiştir. Kuran da böyle bir ifade yoktur zaten teorik olarak da olamaz çünkü İslam da Tanrı konusunda katı bir tekillik anlayışı vardır bu yüzden nihai sevgi olamaz çünkü sevginin olabilmesi için en az iki kişiye ihtiyaç vardır. Bu nedenle İslama göre Tanrı’nın sevgi olması için yaradılışa ihtiyacı vardır ve yarattığına bağımlıdır sevgi konusunda neyse...

Kutsal Kitaba parantez içerisinde bozulmuş demişsiniz sanırım bizim Kutsal Kitap ile ilgili makalelerimizi okumanız gerekli ve yine sanırım Kuranı iyice okumanız gerekli çünkü sözleri yapboz olan bir Tanrıya inanılması mümkün değildir. Hele ki kendisinin yarattığı aciz insanlar tarafından. Bakın tarihe bakarsanız özellikle İsrail tarihi – tek Tanrılı inanç’ın İslama göre başlangıcı olmasından dolayı- Tanrı olaylara müdahildir kendisine yapılan saygısızlıklara karşı yargısı ve kasıp kavuran ateşi ortalığı kavurmaktadır. Böylesine bir varlığın sözlerinin bozulduğunu hele ki aciz kulları tarfından bozulduğunu söylemek ya  Tanrıyı aciz yapar ya da Tanrıyı keyfi hareket eden ve insanların aldatılmasına aracı olan bir Tanrı yapar

Siz bir kaç sorum var. Bu sorularımı samimiyetle cevaplayacağınızı umuyorum ki diğer yazdığınız uzuuuun yazılara daha anlamlı bir şekilde cevap verebilelim:

1-Tevrat gelip deiğişiyorsa ve sonra Zebur geliyorsa Zeburun da Tevratın içerdiği mesajların aynılarını bire bir içermesi gerekmez mi? Ama görüyoruz ki Zebur Mezmurlar denilen bir övgü kitabıdır

2-Tevratın neresi değişmiştir de Zebur gelmiştir?

3- Zebur değiştirildi İncil geldi diyorsunuz Zebur’un hangi kısmı değiştirlmiştir? Neden?

4- tüm bunların ötesinde acaba bu kitapları okudunuz mu ki onların hepsinin aynı mesajı verdiğini düşünüyorsunuz? İsa diyor ki Tevratta ve Zebur da benim ile ilgili peygamberlikler vardır Mesih benim ve ben YASAYI (Tevrat ve zeburu) TAMALAMAYA GELDİM! Demek ki

-İsa Tevratta ve Zebur’u onaylar

-İsa Tevrat ve Zeburun kendisinden bahsettiğini ve kendisinin beklenen Mesih olduğunu söyler

-İsa, Nesh etmek ya da Hükümsüz kılmak için değil, Tamamlamak için gelmiştir.

-İsa, Kutsal Metinleri Tamamlamış ve başka bir Vahy e ihtiyaç kalmamıştır.

5-Diyelim Tanrı Tevratı gönderdi değişti Zeburu gönderdi değiştirildi ve İncili gönderdi değiştirildi. Tanrı’nın işi gücü yok mu hep Yahudilere kitap veriyor hele ki onlar sürekli onun szlerini değiştiriyorlar. Peygamber efendin bile diyor ki:  

"(Akıllı ve olgun) Mü'min aynı delikten iki defa sokulmaz, ısırılmaz."(Buhârî, Edeb, 83; Müslim, Zühd, 63) buyurmuştur.

Bir Mümin aynı hatayı tekrarlamaz. Sanırım Peygamberin dahi Allahının aynı hataları tekrar tekrar yapmayacağını düşünüyordu.

6-Tanrı kendi sözlerinde – Nasıl ki Kuranı kouyacağını söylüyor – Tevrat, Zebur ve İncil içinde kendi sözlerini koruyacağını ve devam ettireceğini müjdelemiş ve sözünü vermiş midir? O zaman nasıl olurda bir Müslüman Tanrı’nın verdiği sözleri önceden tutmadığı ya da tutamadığını ama sonradan yy sonra gönderdiği Kuran için yerine getireceğine inanır?

7- Bunun dışında Kuran Allah’ın sözlerin DEĞİŞTİRİLEMEYECEĞİNDEN BAHSEDER.

Örneğin,

“Allah’ın kelimeleri değişmez. İşte bu, büyük kurtuluştur.” (Yûnus 10:64)

Ve Bir çok ayet Tevrat’ın Zebur’un ve İncil’in Allah sözü olduğunu bildirir. Bildirirkende eskiden bunlar Allah sözü idi demez aksine geniş zaman kipiyle hitap eder. Tevratta ve İncilde Nur vadır (Maide 5:44-46; Al-i İmran 3:3-4), Tevrat ve İncil sahipleri Allahın onlara indirdiği kitaplarla hükmetmeleri gerekir (Al-i İmran 3-23; ..)

O zaman bu çerçevede Bu kitaplarında değiştirilmemesi ya da değiştirilememesi gerekir ki bu da bir çok müslüman gibi sizin düşüncenize de terstir. O zaman Müslümanlar kendi inandıkları Allah karşı gelebilirler mi?

8- Bu sorulara ek olarak çok basit bir şekilde Tanrı’nın sıfatlarını ve isimlerini sayarken el-Cebbar, el-Muktedir gibi onun güçle ilgili isimlerinin yanı sıra el-Alim, el-Basir (Herşeyi gözetleyen), er-Rakib (Bütün varlıklar üzerinde gözcü, bütün işler onun idaresinde bulunan) gibi herşey üzerindeki hakimiyetine odaklı isimlerini de zikrederken acaba ne kastedilmektedir. Sözde İsimler mi yoksa hakiki isimler mi?

Günde beş kez okunan ezan da bile (Allahu Ekber) kelimesi yani Allah büyüktür derken ki büyüklük nasıl bir büyüklüktür. Allah gerçekten büyük müdür? Allah bir kaç kişinin sözlerini değiştirmesine engel olmazken nasıl olur da tüm kainatın varlığını onda devam ettirdiğini söyleyebiliriz?

9-Bu konu ile ilgili söyleyebileceğim son şey tarihsel veriler hakkında olacaktır. Eğer biraz internetten faydalanıp Kutsal Kitabınyani Tevrat Zebur ve İncil’in tarihsel gelişimi, günümüze  nasıl ulaştığı, sahip olunan eski İncil metinlerinin bugünkü kitap ile olan tutarlılığına bakarsanız, görecekleriniz sadece İncil’in tarihsel olarak tutarlı bir şekilde de devamlılığını sürdürdüğünü göreceksiniz